29 Mart 2016 Salı

Saç Bakım Rutinim- John Frieda Serisi


Herkese soğuk ama güneşli bir günden merhaba :)

Bugün sizlere saç bakım rutinimden bahsetmek istiyorum :) Daha önceki yazımı okuyanlarınız bilir, benim saçlarım düz, doğal sarı ve aşırı ince telli malesef, kırılmaya yıpranmaya dünden razılar anlayacağınız.. Durum böyle olunca kullandığım ürünlerde aşırı titiz davranıyorum. Bugüne kadar denemediğim almadığım çok az ürün kalmıştır. Ama üniversiteden beri farklı serilerini ara ara kullansamda asla vazgeçemediğim şampuan "John Frieda" serisi oldu.



John Frieda şampuanları amonyak ve peroksit içermiyor, sanırım tercih etmemdeki en büyük sebepler arasında bunlar yer alıyor. Ben sarı saçlara özel olan seriyi "Sheer Blonde-Sarı Saçlara Güneş Işıltısı İçin Şampuan" kullanıyorum. Şampuan, bakım kremi ve 2-3 haftada bir yoğum bakım maskesini uyguluyorum ve gerçekten benim saçlarıma inanılmaz iyi geliyor. Sarı saçlı olanlara şiddetle öneriyorum.


Tabi bunun yanında bazen saçlarımız ısısal işlemlere maruz kalıp, yıpranabiliyor. O zamanlarda ise gönül rahatlığıyla "Full Repair" serisinden şampuan, bakım kremi ve ağırlık yapmayan saç spreyini kullanıyorum. Saçlar ciddi anlamda parlaklığını ve gücünü geri kazanıyor diyebilirim. Hatta ağırlık yapmayan saç spreyini yazın güneşten, deniz ve havuz suyundan yıpranan saçlarınız içinde kullanabilirsiniz. Ben genelde denize girmeden, güneşe çıkmadan önce kullanıyorum ve yıpranma oranını en aza indiriyor diyebilirim. Yaz için gayet uygun bir seri ;)

Tabi saçlarım düz dedik, ince telli dedik, hiç mi sönmüyor bu saçlar ? :) Düz saçlı olanların kaçınılmaz sonu çabuk sönen, yapışan saçlar malesef. Ara ara şampuanımızı değiştirmemiz gerektiği de doğru bir tespit ! Saçlarım cansız ve sönük olduğu zamanlarda ise "Luxuiorus Volume" serisinden şampuan, bakım kremi ve bu sefer farklı olarak serinin saç diplerinden başlayarak yoğun hacim veren spreyini kullanıyorum. Bu spreyden daha önceki yazımda bahsetmiştim. (Linkini buraya koyuyorum. Luxurious Volume Sprey Yazısı ) İnanılmaz yumuşak ve hacimli saçlar elde edebiliyorsunuz ve saçlarınız spreyi sıktığınızda diğer spreylerde olduğu gibi kesinlikle kıtır kıtır ve sert durmuyor.













Peroksit ve amonyak içermemesinin yanı sıra bütün John frieda şampuanları mükemmel kokuyor. Sabah kalktığınızda kokuyu kendinizde duyabiliyorsunuz, çünkü yastığınıza sinmiş oluyor :)


Şampuan, bakım kremi ve maske haricinde saçıma öyle evde yapılan kürler, maskeler hazırlamak gibi çok fazla uğraşım olduğunu söylemeyeceğim ama kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ettiğim en güzel bakım ürünü "doğal zeytin yağı" hem çok fazla bakım kürleri, farklı yapıda yağlar kullanmak bir süre sonra saç derinizin yapısını bozmaya başlar ve saçlarınızın çabuk yağlanmasına sebep olur.























Aslında saçlara shea yağınında çok iyi geldiğini duymuştum, uzun

zaman öncede anavatanı Burkina Faso'dan getirtme şansına eriştim ancak henüz kullanma fırsatım olmadı ne yazık ki, dener denemez sizlerle de paylaşacağım :)


Şampuan dedik, bakım kremi, zeytin yağı dedik tabi ki saç bakımı bunlarla sınırlı değil malesef.. Olmazsa olmazımız, saçlarımız için elimizden düşürmediğimiz diğer önemli şeyde tabiki " tarak" :) İnce telli saçlar tararken çabuk elektriklenir ve bütün gün cedric gibi dolaşmanıza neden olabilir. Bunun için şiddetle tavsiye ettiğim en en en en en güzel tarak The Body Shop'tan aldığım "tahta tarak" saçları kesinlikle ama kesinlike elektriklendirmiyor ve aksine parlaklık veriyor. Taraması kolay, daha önce fırça kullanan biri olarak saçlarımı yıkadıktan sonra aşırı dökülme yaşıyordum, ama tahta tarağın dişlerinin sık olmaması hep saçlarınızı kırmıyor, hemde daha az dökülmesini sağlıyor. Alın aldırın diyebileceğim ürünler arasında :)


Umarım işinize yarayan bir yazı olmuştur :)


Sevgilerle..


Özge.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...